NÜFUS SAYIMINDA KÜRDÜ KÜRT YAZMAK; OLUR MU HİÇ?
1936-1943 yılları arasında Tunceli Valiliği ve IV. Umumi Müfettişliği görevinden bulunan General Abdullah Alpdoğan’ı çok üzen şey, Kürtlerin, Kürt olarak nüfusa geçirilmeleri olmuştur. Alpdoğan Paşa’nın Başbakanlığa gönderdiği; “Fon Kodu: NSS, Seri No: 03, Dosya No: 7, Belge No: 53” belge de şunları yazar:
“İstatistik Umum Müdürlüğü 1937/38 tarih ve Neşriyat Müdürlüğü 129 sayı ile küçük İstatistik Yıllığı adlı bir kitap dağıtılmıştır.
Bu eserin faydası şüphesiz çoktur. Fakat bir büyük yanlışlığı vardır ki bunun doğurduğu zarar da az değildir. O da 96'ncı sahifede 1935 sayımına göre ‘ana lisanları’ hanesinde yazılı Kürtçe söyleyen nüfusun 1.480.246 gösterilmiş olmasıdır. Bu rakam ve bu mefhum (kavram) yanlıştır. Türklük için büyük bir mahsur vücuda getirecek fahiş bir yanlışlıktır.”
Anasır cetvelleri (sayım düzenlemelerini) genellikle askerin denetim ve gözetiminde yapılmasına rağmen, yine de bazı yazıcıların (sayım memurlarının) ana dili Kürtçe olanların Kürt olarak yazmalarının kaygı verici olduğunu belirten Umumi Müfettiş, devamında şunları yazar: “Esasen Kürt denilen bir ırk için gözle görülen bir damga da yoktur.” Müfettiş General demek istiyor ki, bunların öyle kuyrukları falan yoktur, sadece lisanları ve birazda simaları farklıdır. “Lisanı ve şekli böyle bambaşka olan insanları yukarıda saydığım yazıcılar Kürt ve anadili Kürtçe demişler. Hâlbuki bunlar soyca en asil Türk’türler.”
Örnek olarak Kiğı’yı veren Umumi Müfettiş, bu ilçede yazılan nüfus gerçekliği karşısında duyduğu kaygılarını şöyle dile getirir:
“Kiğı nüfus dairesinde yaptığım incelemelerde 26. 000 umum nüfustan 25. 000 Kürtçe ve 1. 000 Türkçe anadiline sahip olduğunu bu kazanın anasır cetvelinde yazılı gördüm. Kiğı havalisinde senelerce harp etmiş ve halkını yakinen tanımış olan Milli Şef Cumhur Reisi İnönü bana bu halkın kâmilen Türk olduğunu söylemişler ve yukarıdaki anasır cetveli karşısında hayretler içinde kalmışlardır. Türkü haksız yere Kürt gösteren bu cetveller ve istatistikler Türk birliğini tahrip eden ve bozan vesikalardır. Mahiyeti yanlış, ziyanı çoktur.”
General Alpdoğan’a göre, Kürdü Kürt yazmanın, “mahiyeti (niteliği) yanlış, ziyanı çoktur.” Bu görüş devletin resmi görüşü olup, bugüne kadar devam etmektedir.
Sözü fazla uzatmadan, okurları ve ilgilenenleri, “Fon Kodu: NSS, Seri No: 03, Dosya No: 7, Belge No: 53” belge ile başbaşa bırakalım:
ANASIR CETVELLERİNDEKİ KÜRT KAYDI:
6 Temmuz 1939
ABDULLAH ALPTOGAN (*1)
(Suret)
Elazığ, 6/Temmuz/939
T.C.
Özü: Anasır cetvellerindeki Kürt kaydı hakkında
Dördüncü Umumi Müfettişllik
Hususi Kalem M.
Özel Sayı: 611
Genel Sayı: 2108
Yüksek Başvekâlet'e
Ankara
İstatistik Umum Müdürlüğü 1937/38 tarih ve Neşriyat Müdürlüğü 129 sayı ile küçük İstatistik Yıllığı adlı bir kitap dağıtılmıştır.
Bu eserin faydası şüphesiz çoktur. Fakat bir büyük yanlışlığı vardır ki bunun doğurduğu zarar da az değildir. O da 96'ncı sahifede 1935 sayımına göre "ana lisanları" hanesinde yazılı Kürtçe söyleyen nüfusun 1.480.246 gösterilmiş olmasıdır. Bu rakam ve bu mefhum yanlıştır. Türklük için büyük bir mahsur vücuda getirecek fahiş bir yanlışlıktır.
Anasır cetveli adiyle toplanmış bu kabil istatistikler üzerinde yaptığım incelemelerde Kürtlük mefhumu üzerinde memurlarımızın ve dairelerimizin hatalarına şahit oldum. Şöyle ki:
Anasır cetvelleri ekseriyetle Jandarma neferleri, Karakol komutanları, köy muhtar ve bekçileri ve tahsildarlar tarafından verilmiş ifadelere göre tanzim edilmektedir. Şark vilayetlerinde nüfus yazanlar da bunlardan seviyece daha yüksek insanlar değildir. Bu cetveller kaza nüfus dairelerinde doldurulur ve bu dolduruş hiçbir ilmi esasa müstenit değildir. Bir kere Türk denilen bir ırk varsa bunun eşkali, rengi ilmen tesbit(tespit) edilmiş ve devletçe taminı (tamimi -genelge)edilerek anasır cetveline giren unsurlar bu formül ve tarife göre tefrik olunmuş değildir. Esasen Kürt denilen bir ırk için gözle görülen bir damga da yoktur.
Zaza denilen Oğuz Türklerine bu cetveller Kürt derler; Kormanç denilen dağlılara bu cetveller Kürt derler. Mardin ve Siirt taraflarında Arapçayı kötü bir şekilde telaffuz edenlere Kürt derler. Dersimliye Kürt derler. Bunlar konuşma bakımından birbirini anlamazlar. Şekil bakımından birbirinden çok farklıdır. Zaza ve Dersimlinin çehreleri, boyları, endamları, gözleri pek güzel olanı çoktur. Mavi ve siyah gözlüleri vardır. Daha şark ve cenupta en çirkin simalı olanlar da vardır.
Lisanı ve şekli böyle bambaşka olan insanları yukarıda saydığım yazıcılar Kürt ve anadili Kürtçe demişler. Hâlbuki bunlar soyca en asil Türktürler ve güzelce de Türkçe konuşurlar. Konuştukları Türkçeyi Türklüklerine delil toplamayarak, çobanlariyle anlaşmak için kullandıkları karışık bir dil yüzünden bunlara Kürt demek kanaatimce çok büyük hatadır.
Kiğı nüfus dairesinde yaptığım incelemelerde 26 .000 umum nüfustan 2 5.000'inin Kürtçe ve l.000’nin Türkçe anadiline sahip olduğunu bu kazanın anasır cetvelinde yazılı gördüm. Kiğı havalisinde senelerce harp etmiş ve halkını yakinen tanımış olan Milli Şef Cumhur Reisi İnönü bana bu halkın kâmilen Türk olduğunu söylemişler ve yukarıdaki anasır cetveli karşısında hayretler içinde kalmışlardır. Türkü haksız yere Kürt gösteren bu cetveller ve istatistikler Türk birliğini tahrip eden ve bozan vesikalardır. Mahiyeti yanlış, ziyanı çoktur.
Bu hususta 25/3/926 tarih ve Tunceli Nüfus Müdürlüğü 49 sayı ile Dahiliye Vekâleti'ne maruzatta bulunmuş idim. Sureti bağlıdır. Düşmanlarımız tarafından aleyhimize tezvir vesikası teşkil edecek ve memleket içinde birliği bozacak olan bu cetvellerin ıslahına yüksek emirlerinin verilmesini arz ve rica ederim.
Yüksek Başvekâlet'e, Genelkurmay Başkanlığı'na ve Dâhiliye Vekâleti'ne arzedilmiştir.
4. Umumi Müfettiş
A. Toğan
Aslının aynıdır
27.11.2020
Hüsnü GÜRBEY
(*1) ALPTOGAN yanlışlıkla yazılmıştır, doğrusu “Alpdoğan” olacaktır.
Kaynakça:
Kürt Sorunu ve Devlet; Tedip ve Tenkil Politikaları (1925-1947): Derleyen; Tuğba Yıldırım; Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2011. s,109-111
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder